Salı, Temmuz 22, 2008

uzaklara..

cok degerli blog sayfamizin yan tarafindaki eski yazilarin baglantilarina bakinca ufak bir dumur sonrasi hayal kirikligiyla karisik bir yazma istegi peydah oldu icimde. zira, kac zaman gecmis, neler olmus, neler degismis, anlatan, soyleyen, paylasan yok. denk gelmemis belki de. bir suru sey yazdim belki, sayfalara, camlara, aklima, suya. son yazimdan sonra yazmadigim tek yer asil yazmam gereken, ya da oyle demeyelim, "yazmaktan hoslandigim yere" yazmamisim. neyse iste son..

son yazigimi okurken farkettim ki, zamana fazla atifta bulunmusum. ama gereginden fazla degil asla. hakediyor bunu. kendisinden bahsettirmeyi biliyor aslinda. belki de biz insanoglu icin en ucuz ve kolay yol, zamandan bahsederek onu yavaslatmaya hatta abartip durdurmaya calismak. iste yine deniyorum. yeniden tarih okumaya basladim. gecmise gidince zaman yavaslar mi dersiniz? tarih dedigime bakmayin, caldiran meydan muharebesini, mercidabik savasini yahut soguk savasi okumuyor bu bunye. ancak ben de simdi, bir ustteki satiri yazarken farkettim ki, tarihten ornek vermeye calisinca, icimiz disimiz savas olmus. bu kadar siddetle ortulu ve dolu muyuz gercekten? yoksa, agiz aliskanligi diye gecistirmeli mi?

zamanin, yasamin, olanlarin hizli aktigi ortada ve her gecen dakika daha fazla tecrube sahibi insanlara donustugumuz de. ama hala bir eksiklik var sanki onceki cumlede. huxley iyi demis zamaninda: "bir insanin tecrubeleri, başından geçenlerle değil, onlardan ne kadar ders aldığıyla ilgilidir." ve bu noktada yaşlanmak için de aynısını söyleyebiliriz, sanırım. yaşınız, hayatınızdaki gün veya dakikalarin duragan ve dogrusal aciklamalarindan ziyade kalp atis hizinin ve hormonal dagilimin nasil dalgalandigiyla ilgilidir. bu noktada iyi taban ve tavan degerlerine sahip olunmalidir diyebilirim. hatta dedim bile. bu dalgalanmalar, yalniz bir yolculukta da olabilir, koca bir kalabaligin icerisinde de gerceklesebilir, iki kisi, kucucuk bir odanin icinde, gecenin bir koru ankara havasi ile misket oynarken de hayatiniza girebilir..

uzaklara ve yakinlara selam olsun..

2 yorum:

can dedi ki...

gecenin bir koru, kafamizin guzelligi ve hayatin boktanligi bir araya gelince iki dakka misket oynadik demek icin cok fazla laf soylemisin... ama miskette misketti be hocammm...!!!

Burcin dedi ki...

uzaklardan da sana selam olsun canim Bob Nesta'm benim:)..
sende guncelleyeceksin blog'unu anladigim kadariyla yan linklerime ekledim seni de;)
burcininseyridefteri.blogspot.com
ozledim operim cok :)